Evren ÜNLÜ İle Tarihe Yolculuk

Yunan mitolojisinde Sirenler ya da Seireneler (Yunanca Σειρήνες ya da Acheloides), Sirenum scopuli denen bir adada yaşadıklarına inanılan deniz yaratıklarıdır. Bazı farklı öykülerde ise Cape Pelorum'da ya da Anthemusa adasında yaşamış olduklarından, şimdi de Paestum'un yanındaki Sirenus adalarında, ya da Capreae'de yaşadıklarından bahsedilir. Bu yerlerin tamamı uçurumlarla ve kayalıklarla çevrili olarak betimlenmiştir. Buralarda dolaşan denizciler, sirenlerin söylediği şarkıdan büyülenip gemilerini kayalıklara doğru sürmüşler ve sirenlere yem olmuşlardır. Sirenler, Achelous'un kızları olarak betimlenmişlerdir. Homeros, sayılarıyla ilgili hiçbir şey söylemese de, sonradan yazarlar hem isimlerine hem de sayılarına değinmişlerdir. Bazen Aglaopheme ,Ceysi ve Thelxiepeia adlı üç taneden bahsedilmiş; Peisinoe, Aglaope, ve Thelxiepeia adlı üç tanesinin de sözü geçmiştir. Sayıları genellikle iki ile beş arasında, isimleri de genellikle Thelxiepia/Thelxiope/Thelxino

Stadyum 19.yy sonu Sen Polycarpe Kilisesi-İZMİR SEN POLYCARPE stadyumda ateşe atılıyor-Kiliseden detay Stadion, kentin güney suru yakınında Pagos Tepesi ile deniz arasındaki sırtın kuzey yamacında yer almaktadır. Çoğu stadion gibi doğu-batı aksında yer alan Smyrna Stadionu doğu ucunda sphendonu bulunan U şeklinde bir plana sahipti. Anıtsal girişi batıda olduğu anlaşılan Stadion, Cadoux'ya göre 13 derecelik bir sapmayla güneydoğu-kuzeybatı yönelimindeydi. Cadoux'nun 40x200 yarda (36.5 x 182.8 m) boyutlarında olduğunu aktardığı yapının güneyinde oturma basamaklarının yerleştirilmesi için uygun eğim bulunurken, kuzey yönde ise bu eğimi sağlamak için kemer ve duvarlardan oluşan bir konstrüksiyon inşa edilerek oturma basamakları için uygun bir eğim sağlanmıştır. Stadion'a ilişkin günümüzde yok denecek kadar iz vardır. Yapının uzun süre taş ocağı olarak kullanıldığı ve sökülen oturma basamaklarının sonraki dönem yapılarında kullanıldığı bilinmektedir. Stadion İzmir

Smyrna-İzmir, kuruluşundan bu yana bir çok savaş, deprem, salgın ve yangın gördüğünden dolayı Roma dönemindeki ihtişamını Türklerin bölgeye gelerek düzeni sağlamasına kadar uzun süre küçük ve harap bir şehir olarak kalmış, zaman zaman neredeyse tüm nüfusunu kaybetmiş bir kenttir. Ticaret ve liman kenti olarak 16.yy dan sonra yıldızı parlayan İzmir 19. yüzyılda birçok farklı din ve ulustan insanın ticari amaçlarla yerleştikleri bir yer olmuştur. Türkler, Türklerden sonra en önemli toplum Rumlar, Yahudiler, Levantenler ve son olarak Ermenilerdi. Azınlıklar olarak rum ve yahudiler hakkında çok sayıda çalışma var isede İzmir Ermenileri hakkında toplu ve profosyonel bir çalışma mevcut değildir demek pek yanlış olmasa gerektir. Bir doğu toplumu olan Ermeni cemaatinin İzmir’e gelişi iki farklı teori ile aktarılmaktadır. İlkine göre; Kilikya’da ki Ermeni Krallığının 1375 yılında düşmesi sonucu, 30.000 kadar Ermeni, Memlüklerin istilasından kaçarak Kıbrıs, Rodos, Hanya ve bir kısmının İzmir’e

DOĞANLAR TİMİOS STAVROS RUM KİLİSESİ DOĞANLAR TİMİOS STAVROS RUM KİLİSESİ DOĞANLAR TİMİOS STAVROS RUM KİLİSESİ DOĞANLAR TİMİOS STAVROS RUM KİLİSESİ DOĞANLAR TİMİOS STAVROS RUM KİLİSESİ YATIR DOĞANLARDA BİR KÖŞK HARABESİ DOĞANLARDA BİR KÖŞK HARABESİ Şu anda Bornova'ya bağlı Doğanlar Mahallesi eskiden Narlıköy isminde Bornova'ya çok yakın bir köycük idi. Bu köy-mahalle bozması yerleşimde çoğunluğu Türk geri kalanı az sayıda Rum ve Yahudiden oluşan bir nüfus kardeşce yaşamakta idi. Nar bahçeleri ile meşhur Narlıköy'den 1922'den sonra Rumlar daha sonra da yahudiler ayrıldı. Bornova'nın gelişimine tezat olarak ise Doğanlar semti gelişmedi tam tersine Bornova'da iş bulmaya gelen doğu ve güneydoğulu yurttaşların gecekondu tarzı evlerini inşa ettiği ve sosyo ekonomik olarak geri kalmış bir bir mahalle haline geldi. Mahallede çarpık kentleşme hadsafhadadır. Doğanlar Kilisesi gibi birkaç tane tarihi bina ilgisizlik yüzünden ya yıkılıp kaybolmuştur ya da periş

Smyrna-İzmir, kuruluşundan bu yana bir çok savaş, deprem, salgın ve yangın gördüğünden dolayı Roma dönemindeki ihtişamını Türklerin bölgeye gelerek düzeni sağlamasına kadar uzun süre küçük ve harap bir şehir olarak kalmış, zaman zaman neredeyse tüm nüfusunu kaybetmiş bir kenttir. Ticaret ve liman kenti olarak 16.yy dan sonra yıldızı parlayan İzmir 19. yüzyılda birçok farklı din ve ulustan insanın ticari amaçlarla yerleştikleri bir yer olmuştur. Türkler, Türklerden sonra en önemli toplum Rumlar, Yahudiler, Levantenler ve son olarak Ermenilerdi. Azınlıklar olarak rum ve yahudiler hakkında çok sayıda çalışma var isede İzmir Ermenileri hakkında toplu ve profosyonel bir çalışma mevcut değildir demek pek yanlış olmasa gerektir. Bir doğu toplumu olan Ermeni cemaatinin İzmir’e gelişi iki farklı teori ile aktarılmaktadır. İlkine göre; Kilikya’da ki Ermeni Krallığının 1375 yılında düşmesi sonucu, 30.000 kadar Ermeni, Memlüklerin istilasından kaçarak Kıbrıs, Rodos, Hanya ve bir kısmının İzmir’e